Korkuların Esiri Olmak

“Hayat, Korkunun Bittiği Yerde Başlar.” - OSHO

Yogaya başlamadan önce bu ve benzeri sözleri üzerine çok düşünmezdim ya da hatırlamıyorum, bilemiyorum smile

Bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya karar verme aşamasında korkular tarafından yönetildiğimi yogayla fark ettim. Bir poza girerken(özellikle de ters duruşlar ya da el dengeleri) kapıldığım korku ne söylüyorsa gerçekten de onu yaşıyordum. Ya korktuğum için hiç denemedim ya da deneyip korktuğum şekilde olmasına izin verdim.

Karga duruşundan, kafa duruşuna geçiş akışını ilk kez deneyeceğim zaman(ayrı ayrı iki pozda da durabiliyordum) içimden bir ses, yapamazsın, düşeceksin diyordu ama yine de gözümü karartıp denedim. Karga pozuna girdim, bir süre durup kafamı yere koydum, dizlerim kollarımda kafam yerde o şekilde birkaç saniye durdum fakat içimden bir ses nasıl durabilirsin, düşmelisin sen diye haykırıyordu resmen ve kendimi arkaya doğru fırlattım istemsizce, düşürdüm kendimi. Oysa ki yapmıştım, duruyordum ama o korku o denli içime işlemişti ki tezahür etmemesi imkansızdı!

Yoga dışında da hayatımın birçok bölümünde benzer şeyler yaşayabiliyorum zaman zaman. Zaman zaman diyorum çünkü elimden geldiğince korkmak yerine, güvenmeyi tercih etmeye çalışıyorum.

Korkmak o kadar normalleşmiş ki bizde, tedbir almak ya da etraflıca düşünmek adı altında saçma sapan korkuyoruz da korkuyoruz, korktuğumuzun ve bunun bizi kısıtladığının farkında bile olmuyoruz. Verdiğimiz kararları korkularımızla verdiğimiz sürece başımıza iyi/güzel şeyler gelmiyor, gelemiyor. Korkarak bir karar veriyor, bir şeyi yapmaktan vazgeçiyor ya da tam tersi korktuğunuz için yapıyorsunuz ve farklı şekilde başka türlü sıkıntılarla uğraşmanız gerekiyor. Her seferinde de o normalleştirdiğiniz korkularınızla birlikte bir şekilde yaptıklarınızı kendinize(evet sadece kendinize) haklı çıkartacak sebepler üretiyorsunuz. Böyle yaptım tamam kötü oldu ama bak yapmasaydım daha kötü olacaktı diyebiliyorsunuz. Oysaki bilmiyorsunuz yapmasaydınız daha kötü olacak mıydı? Sadece varsayımlarda bulunuyorsunuz, korkularınızın esiri olarak…

Bu korkuların esiri olma ve onlarla karar verme konusunun farkına erkenden varılmazsa o kadar ilerleyebiliyor ki, bütün yaşamınızı ele geçiriyor. Sonraki hayatınızı da düşünceli ve ihtiyatlı olduğunuzu düşünerek, korku içinde olduğunuzun farkında olmadan yaşayarak sürdürüp, ömrünüzü geçirip gidiyorsunuz.  

Bak bunlar bunlar da olabilir, öyle yapmayayım diyoruz. Böyle yaptım ama ya şöyle olursa diyoruz. Ya düşersem, ya ihtiyacım olan para gelmezse, ya sağlığım bozulursa, ya şöyle olursa, ya böyle olursa…

Sonu gelmiyor bunların, gelmez de…

Önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi her an kendi evrenimizi, kendi gerçekliğimizi yaratıyoruz. Dolayısıyla korktuğumuz her şeyi yaşadık/yaşıyoruz/yaşayacağız. Bu gerçekle de birlikte sisteme, yaratıcıya, evrene ya da siz adına her ne diyorsanız o büyük güce ve onun sizdeki kuvvelerine güvenmelisiniz. Çünkü yaratımı onun sizdeki kuvveleriyle siz yapıyorsunuz. Sizden size açığa çıkıyor her şey.

Güvenmek ve zihinsel olarak özgür olabilmek güzel şey…

Bunun rahatlığını yaşayabilmeniz ümidiyle…

Osho’nun o güzel sözüyle başladım, onunla da bitireyim;

“Hayat, Korkunun Bittiği Yerde Başlar.” - OSHO

Not: Uykum var. Aslında Vikings izleyip uyumayı planlıyordum. Fakat gerek ruh halim, gerek de 4 non blondes - what's up dinlerken "I said hey! What's going on!" sözlerinin üzerimde oluşturduğu etkiyle yazmaya karar verdim. Anlatmak istediklerimi çok başarılı bir şekilde aktaramamış olabilirim. Yazdıklarımı okuyup kontrol etmeye üşeniyorum. Sonuç olarak kusuruma bakmayın siz smile

Sosyal Ağlarda Paylaşın

Share on Tumblr

Facebook Yorumları


Yorumlar (3)

  • Yasin Koyutürk Yanıtla

    Estafrullah ne kusuru, ben okuyorum; bazen ufak tefek yazım yanlışları dışında -ki onlar da hızlı yazıcam diye arada basamadığın eksik harfler sadece- anlatmak istediğini gayet güzel anlatıyorsun. Kafalar bir, düşünceler bir bizim; Rahat ol :)

    4/26/2016 01:07:58
  • Burak Değerliyurt Yanıtla

    Sevindirdin beni Yasin, teşekkürler. Hem okuduğuna hem de anlaşıldığıma sevindim, her şeye sevindim sabah sabah :D

    4/26/2016 09:04:54
  • Yasin Koyutürk Yanıtla

    Ahaha eyvallah, ya bu kadar sevineceğini bilseydim daha evvelden tüm okuduklarıma yorum yapardım valla kardeşim :)) Maksat okunması değil, sadece yazıp içini dökmek rahatlamak olunca böyle daha gönülden işler çıkıyor zaten ortaya; Yazmaya devam :)

    4/26/2016 12:04:12

Yorum Yapın