Bir aydır falan bu konuda yazasım vardı aslında fakat son zamanlarda benim için hayat daha hızlı akıyor ve yazmaya vakit bulamıyorum 
. Ya da sanırım Tokat’ta daha çok vaktim oluyor böyle şeylere. Düzenimin bozulmasının da etkisi olabilir tabi. Mesela bu saatte rüya görüyor olmam gerekiyordu (Saat 23:32).
Her neyse…
Konuya döneyim…
Aslında sosyal medya seven bir insan değilim. Ama buna rağmen, uzunca bir süredir Facebook, Twitter ve Instagram hesaplarım var. Bu hesaplarıma sonradan Tumblr da katıldı fakat son zamanlarda Instagram eşleştirmesini keşfetmemin ardından, onu daha pasif kullanmaya başladım. İşim gereği kullandığım API ve servisler olmasa, tabi bir de zaman zaman ulaşmam gereken insanlar olmasa facebook ve twitter’ı direkt kapatabilirim aslında (burada da sosyal medya sevmemem bölümüne dönmüş olduk ) bakalım belki ilerleyen zamanlarda şartlar olgunlaşır.
Bu sosyal medya hesapları arasında en az umursadığım ve hatta hiç sevmediğim ise Instagram’dı . Kendiniz de dahil, sürekli ıvır zıvır şeylerin fotoğrafını çekip paylaşmak fikri oldum olası garip gelmiştir bana. Aslında hala da geliyor. Dolayısıyla instagram bana çok uyan bir platformmuş gibi görünmüyordu, ta ki yoga yapan insanları takip etmeye başlayana kadar
Çok değişik, ilgi çekici, etkileyici ve güzel bir ortam varmış meğer. Bir süredir yoga yapıyorum. Neden ben de fotoğraf çekip paylaşmıyorum ki? Bundan sonra her gün bir fotoğraf çekip paylaşacağım diye bir kural koymuştum kendime ve kafama göre her gün farklı bir poz paylaşmaya başladım. Tabi bu paylaşımlarımda konuyla ilgili etiketler de kullanıyordum . Etiketleri kullanıyordum ama yeterli etkiyi göstermiyorlardı! Ama neden? Teknolojiyle bu kadar içli dışlı biri olarak hatta buna ek bir yazılımcı olarak zaman zaman bu konularla ilgili çok saf olabiliyorum. Hem hesabımı gizli yapıyorum, hem de etiket kullanarak, kullandığım etiketlerin insanlar tarafından görüntülenebilmesini bekliyorum! Harikayım değil mi!
Hesabın gizliliğini kaldırdıktan sonra her şey daha hızlı ilerlemeye başladı. Yerli yabancı yoga yapan bir çok insanla tanışma imkanına sahip oldum. Yogaya yeni başlayanından, uzun süredir eğitmenlik yapanına kadar envai çeşit insan. Herkes birbirine ilham olmaya, birbirini motive etmeye ve aslında içten içe de motive olmaya odaklı sanırım. Amacınız ilham olmak, motive etmek olmasa bile böyle bir etkisi oluyor yaptıklarınızın. Ve birilerine ilham verebildiğinizi görmek gerçekten mutluluk verici. Buna ek olarak; uzaktan, saygı duyarak takip ettiğiniz eğitmenlerin gelip paylaşımlarınıza yorum yapması, beğenmesi… Gerçekten çok mutluluk verici ve motive edici. Düşünsenize gitar çalıp şarkı söylüyorsunuz, Şebnem Ferah ve Metin Türkcan sizi dinliyor, çok iyi çalıp söylemişsin diyorlar! Tamam belki herhangi birisinin bunu söylemesi de mutlu eder sizi ama o işi yapan ve sevip saydığınız insanlardan bu sözleri duymak bambaşka.
Bunlara ek olarak düzenlenen yoga şalanjlarına katılmaya da başladım. Her ay belli bir etiket ile ayın her gününü için belirlenen pozlara giriyorsunuz. Herkes o gün aynı pozu yapıyor, aynı etiketle, aynı host ve sponsorları etiketleyerek paylaşıyor fotoğrafını. Hem kendinizi ve katılan diğerlerini görebiliyorsunuz, aynı pozun farklı varyasyonları konusunda birbirinize ilham olabiliyorsunuz, gelişiminizi takip edebiliyorsunuz ve en güzeli hiç denemediğiniz pozları da deniyorsunuz. Bazı şalanjların sponsorları hediyeler verebiliyor veya belli yerlere bağışlar da yapabiliyor. Güzel şeyler bunlar gençler 
. Şalanjlarla beraber koca bir ay nasıl geçiyor anlamıyorum .
Sonuç olarak artık daha eğlenceli ve hızlı ilerlemeye başladım. Umuyorum ki böyle de devam eder.
Instagram sevgimin arkasında aslında yine Yoga sevgisi varmış yani
Başka bir yazıda görüşmek üzere, okuduysanız buraya kadar, teşekkürler .
(Not: 2-3 aydır “Dengeyi Bulmak” başlıklı bir yazı yazasım var, hissediyorum, yazmama az kaldı )
Facebook Yorumları
Yorumlar (0)
Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!