Boşladım Sanırım

Çok yakın bir arkadaşınızı ihmal edersiniz, uzun bir süre arayıp sormazsınız ve bu sizin başınıza kakıldığı zaman kendinizi olabildiğince kötü hissedersiniz ya şuan ben de öyle bir psikoloji içerisindeyim :D Sanki aylardır siteyi boşlamışım, hiç ilgilenmemişim gibi hissediyorum.

The Pretty Reckless - Zombie Acoustic

Çok sevdiğim bir şarkının orjinalinden de çok sevdiğim bir versiyonunu sizlerle paylaşıyorum. Bahsettiğim şarkı The Pretty Reckless'ın Zombie si.. Orjinalinden de çok sevdiğim versiyonu ise Akustik versiyonu gerçi benim bu versiyonunu daha çok sevmem kadar doğal bir şey olamaz çünkü Akustik gitar ve akustik şarkılara zaafım var(: Bilgi vermek gerekirse şarkıyı söyleyen vatandaş yani Taylor Momsen henüz 16 yaşında yaşına göre çok başarılı, bize de başarılarının devamını dilemek düşer. Videoyu izlemek için yazının devamına bakın.

Trajikomik Anahtar Kelimeler

Domainimden kaynaklanan, "Gülsem mi? Ağlasam mı? Bilemedim.." deyminin tam yerine oturduğu bir durumla karşı karşıyayım (: Malum domainim b-rk.com yani buraya kadar herşey normal, ben domainimden, domainim benden, biz sizden memnunuz, hayat güzel falan yuvarlanıp gidiyoruz. Her ne kadar reklamını yapıyor olsam da meğersem rk.com adresindeki site çok ama çoook farklı bir kesime hitap ediyormuş (merak edip siteye girme gafletinde bulunacaklar için +18 yaş uyarısını yapayım).

Yanma Zamanı

Resmen boğazım düğümlendi.
Bu cümleyi çok görmüş ve duymuştum ama hiç yaşamamıştım. Boğaz düğümlenmesinin, yutkunamama halinin bu denli gerçek olduğunu bilmiyordum.

Tepkisizdi iki gündür, cihazlara bağlı bir şekilde zorla nefesini alıp veriyor ve sadece yatıyordu. Sondan bir önceki görüşümde artık vedalaşmam gerektiğini hissettiğim için, aynı günün akşamına vedalaşma niyetiyle tekrar yanına gittim. Elini tuttum, öptüm, kendimce sevdim, konuştum içimden dışımdan. Yanından ayrılıp arabaya bindiğimde hiçbir şeyim yoktu biraz ilerledim, yutkunmak istedim yutkunamadım, tekrar denedim yine olmadı, göğsümü yumruklarken buldum kendimi, bir anda yutkunabildim ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

 

Yaşanılan şeylerin fiziksel karşılıkları ne ilginç.

 

Bundan bir ya da iki gün sonra 28.08.2025’te artık hiç göremeyecek, dokunamayacak, sarılamayacak ve öpemeyecektim.

Ne istiyorum, nasıl istiyorum, nasıl hissediyorum, nasıl hissetmeliyim, ne yapmalıyım? Hiç birini bilmiyorum. Ne çok bilmiyormuşum da biliyormuş gibi yaşamışım hayatı.

İçim yanıyor derler ya; gerçekten içim yanıyor. Göğsümde, biraz daha sol tarafa yakın bir bölüm yanıyor, hissediyorum sıcaklığını. Zaman zaman azalıyor ama hep orada.

Yoga yapmak istiyorum ama yapamıyorum, hareket etmek istiyorum ama gücüm yok. Nasıl baş edeceğimi bilemiyorum. Gerçekten bilemiyorum. Güçlü görünüyorum, ayakta duruyorum, çaktırmıyorum, gülümsüyorum ama iyi değilim. Nasıl olacağımı da bilmiyorum. Nasıl iyi olacağımı sorduğumda sadece “zaman” cevabı geliyor. Neye inanmalı, neye tutunmalıyım. Ne kadar toy, ne kadar cahilim yaratılışa karşı.

 

Bu kaybımın üzerinden hemen hemen 1 ay geçmişken bir kayıp daha yaşadım. İçim yanıyordu ya iyice harlandı. Çok üzgün ve yorgun hissediyorum. Zorunlu olarak yapmam ve halletmem gereken şeyleri yapıyor, oyun oynuyor ve yatıyorum. Ne kadar daha böyle gider bilmiyorum.


Hayatımda yanma zamanına gelmiş olmalıyım ki daha çok yanmaya başladım.
Her şey hayırmış. Öyledir umarım.
Her şey gibi yanıp, değişip dönüşeceğim. 

Bakalım neye.