Guns n' Roses - Patience (Cover)
Guns n' Roses - Patience (Cover) çaldım söyledim
Guns n' Roses - Patience (Cover) çaldım söyledim
Bu sefer sonmuş gibi hissettiriyor. Nasıl hissettirir ki sonun gelmesi, neye benzer?
Bilinmezliğin, o hafif korkuyla karışık heyecanı, teslim olup boş vermişlik, rahatlama, merak, tamamlanmışlık hissi ve kırgınlık.
Hiçbir şey olmamış gibi umursamaz olmakla, en önemli şey buymuş ve sonu gelmiş gibi burulmanın arasında geçen her şey.
Bir şeylerin sadece dilde kalmasından, gerçekten iman edemediğim şeylerden bahsetmekten sığınıyorum her şeyin yaratıcısına. Hazmedebildiğim kadarıyla da bir sürü şeyden bahsediyor; şu anki algımla da bir sürü şeye inandığımı ya da inanmadığımı söylüyorum. Sözler çok kuvvetli. Daha dile düşmeden önce sadece beyinde oluşan elektrik sinyalleriyken bile bir şeyler yaratmaya başlıyorlar senden sana. Hele bir de dile düşüp, duygularla da birleşirse off neler neler =) O yüzden korkardım hazmetmeden bahsetmekten, içselleştirmeden, gerçekten iman etmeden ahkam kesmekten.
Farkında olsa da olmasa da hepsinden sınav oluyor insan evladı. İçselleşmeyen ama dilde dönüp duran şeyler de çok fena çarpabiliyor insanı. Bazen evrenin bu tatlı sopasıyla içselleşiyor bir şeyler, haddini biliyor insan. Bazen de hiçbir şey anlamıyor, at gözlüğü takmış gibi; göremeden, anlayamadan aynı şeyleri yapıp sopasını yemeye devam ediyor.
Yukarıda yazdığım gibi olduğuna inanmak, deneyimlemek, bilmek beraberinde gerçekten harika bir güç getiriyor. “Her güçlükle beraber bir kolaylık vardır” ayetini yaşamak gibi. Bir şeyler güçlük/zorluk olarak gelmiyor da; bir oluş halini deneyimlemek gibi geliyor. Acı hissetmeden olanla kalabiliyor ya da uzaklaşabiliyorsun.
Bir şey fark ediyorum.
Şehirler midir güzel olan? Yoksa içinde yaşananlar mıdır şehirleri güzel kılan? Belki de biraz ondan, biraz bundan .
Neredeyse bir ay olacak, uzun sayılabilecek bir süredir Tokat’tayım ve bir hayli mutluyum da . Aslında içe dönük, kapalı bir insanım ben. Mümkün olduğunca az açıyorum kendimi ve mümkün olduğunca az şey paylaşıyorum dışarıyla. Hal böyle olunca da yalnızlığı seviyor insan(bknz. Koşullu yalnızlık).
Ama bugün dostlarla geçen güzel günün ardından eve gelip yoga yaparken türlü düşüncelere daldım … Devamı İçin Tıklayın
Dün yaklaşık 9 saat süren bir araba yolculuğu sonrası Tokat’a geldim. Özlemişim de sanırım. Evimizin bulunduğu mahalleyi özlememişim bu bir gerçek, evi de özlememişim.
Nasıl bir çelişki oldu değil mi? Özlemişim de sanırım dedikten sonra, şunu da özlememişim, bunu da özlememişim demek .
Aslında özlediğim Tokat mı? Bundan da çok emin değilim.
Her ne kadar henüz hiçbirini görmemiş olsam da özlediğim aslında içindeki insanlar, sevdiklerim, arkadaşlarım, ailem. Gerçi bunlara ek olarak, orada burada yaşadığım olayların oluşturduğu anılar ve onların etkileri de özleme sebebi.
Bugün bir Asana'yla ilgili Türkçe bilgi var mı acaba diye araştırma yaparken karşıma bir site çıktı ve hoşuma gitti, sizlerle de paylaşmak istedim. Yoga, çakralar, anatomi, sağlık, nefes teknikleri v.s. bir çok faydalı bilgi var. Hangi asana nasıl uygulanır, uygulandığında faydası nedir, farklı şekillerde nasıl uygulanır gibi bilgiler de mevcut. Faydalanmanız dileğiyle esen kalın :)
Bu linkten ulaşabilirsiniz: http://yoga-rehberi.com/uygulama/asanalar/
Bu arada 2015 yılının ilk gönderisi de bu oldu. Ve yogayla alakalı bir içerik olmasından da ayrıca mutluluk duyuyorum. 2015'e değinmişken umarım hepiniz, sağlık, huzur, mutluluk, para ve sevgi dolu bir yıl geçirirsiniz. Her şey gönlünüzce olsun gençler :)